Herhâlde hepimiz bir kez
olsun Disneyland gibi dev bir tema parkında bir gün geçirmeyi düşlemişizdir.
Fakat öyle olsa bile, en azından Türkiye içinde, bu düşümüzü
gerçekleştirebileceğimiz herhangi bir yer yoktu, yakına kadar! İstanbul, Eyüp’e
bağlı Yeşilpınar semtinde açılan Vialand, artık bu eksikliği gideren muhteşem
bir yatırım olmuş!
Vialand'in görkemli girişi |
Vialand aslında dev bir
yaşam merkezi. Alışveriş merkezi, tema parkı, gösteri merkezi ve otel bölümleri
var. Toplam yüzölçümü 600 bin metrekareyi aşıyormuş. Ama bu rakam sizi yanıltsın
istemem; yazımıza konu olacak tema park bölümü pek büyük sayılmaz zira.
Özellikle yetişkinlere yönelik oyuncakların sayısı sınırlı. Sırası gelince
onlara da değineceğim…
Ulaşım
Vialand’in çok ayaküstü
bir yerde olduğunu söyleyemem. Ulaşım gerçekten sorunlu. Otobüsler sizi oldukça
uzak bir noktada bırakıyor ve parka kadar yürümek durumunda kalıyorsunuz. Özel
araç en mantıklı seçim olur parka gelmek için. Geniş mi geniş bir otoparkı var
Vialand’in. Fakat benim gibi toplutaşıma araçlarıyla yolculuk edenler için de parka
nasıl gidileceğini anlatacağım.
Öncelikle sizi Vialand’e
getiren ücretsiz müşteri servisleri var. 12.00 / 21.00 arası hemen hemen her
saat başı Taksim, Sultanahmet, Bakırköy, Halkalı ve Sarıyer’den servis
kalkıyor. Güncel servis saati ve güzergâh bilgileri için buraya
tıklayabilirsiniz. Servisler sizi doğrudan Vialand’in içine bıraktığı için özel
araç konforu sunuyor. Her araç 17 kişilik ve yasalar gereği ayakta yolcu
alınmıyor. Giderken yer bulmak daha kolay ama dönüşte, özellikle de parkın
kapanış saatinde herkesle birlikte çıkıp servis alanına gittiyseniz yer
bulmanız çok güç. Parktan çıktığınızda dümdüz yürüyerek Lavazza’nın önüne
gidin, servisler buradan kalkıyor. Gittiğinizde bekleyenler varsa hangi
güzergâh için beklediklerini sorun. Sıra oluşturmamışlarsa siz bir sıra
oluşturmayı teklif edin. Ortalık uyanık olduğunu sananlarla dolu. Sıranızı alıp
17 kişilik kontenjanı doldurabilirler.
Bilet gişeleri |
Biz Aksaray üzerinden
gittik Vialand’e. Minibüsler de varmış ama biz sesli anons sisteminden
durakları takip edebilmek ve sıcak havada klima konforundan yararlanmak için
otobüsü tercih ettik. Aksaray metro istasyonunun önündeki duraktan (Tramvay
durağı önündeki Yusufpaşa durağıyla karıştırmayın!) 39D Yenikapı-Yeşilpınar
otobüsüne bindik ve 45 dakikalık bir yolculuğun ardından ineceğimiz durak olan
Girne Caddesi durağına vardık. Girne Caddesi durağı, sonduraktan yani
Yeşilpınar durağından bir önceki durak. Aksaray’dan geçen 39D dışında, 47
Yeşilpınar-Eminönü, 39O Yeşilpınar-Otogar, 39Y Yeşilpınar-Vezneciler
otobüslerine de binebilirsiniz. Bu durakta inince, durağın hemen yanıbaşındaki
yokuşu (Muhtar Camii Sokağı) tırmanmaya başlıyorsunuz. Yokuşun düzlüğe çıktığı
yerde Pınar Camii’ni göreceksiniz. Caminin yanından sola dönün, biraz
ilerleyin, girişi bulacaksınız. Biraz meşakkatli bir yol olduğunu söylemiştim!
Şimdi çok daha kolay bir yol söyleyeceğim, umarım en sona bıraktığım için
kızmasınız! Yeni açılan bir otobüs hattı daha bulunuyor. 49Z
Yeşilpınar-Zincirlikuyu Metrobüs hattı, sizi tam bu girişin önünde bırakan bir
can simidi âdeta… Girişe en yakın yerden geçen otobüs hattı bu. Buna
binmediyseniz yukarıda dediğim yolu yürümek zorundasınız.
Giriş ve biletler
Giriş ve biletler
Ne dediği anlaşılmayan Vialand yazıtı |
Bilet ücretleri yılın
hangi ayında olduğumuza ve haftaiçi/haftasonu olmasına göre değişiklik
gösteriyor. Yoğun sezonda ve bayramlarda fiyatlar biraz yükseliyor. Öğrenci
tarifesi yok; çocuk/yetişkin tarifesi var. 15 yaş ve üzeri yetişkin olarak
değerlendiriliyor ve tam bilet kesiliyor. Park saat 10.30’da açılıyor, 21.30’da kapanıyor.
Yazları çifte seans yapılıyor ve park geceyarısına kadar açık kalıyor. En
güncel fiyat bilgilerini buraya tıklayarak bulabilirsiniz. Park kış aylarında ise kapılarını kapatıyor.
Oyuncaklar
Vialand'in gözbebeği Nefeskesen |
Nefeskesen’den inince
çevrede çocuklara yönelik başka birçok oyuncak görebilirsiniz. Bizi
ilgilendirmediği için es geçtik ve hafif bir yokuş inerek eski İstanbul
mahallelerinin canlandırıldığı alana geldik. Fikir olarak çok iyi, yapılan
canlandırmalar da çok başarılı olmuş. Fakat bana çok küçük geldi. Osmanlı
mimarisiyle yapılmış yapılar içinde restoranlar bulunuyor. Ayrıca parkın
mescidi de bu sokakta. Bu eski Osmanlı sokağı, biraz daha uzun olsa çok daha
güzel olabilirmiş. Bu dediğim yokuşu yürüyerek inmek yerine parkın içinde
dolaşan minyatür trenlere de binebilirsiniz. Yaklaşık yarım saatte bir
kalkıyor. Saatleri denk getirebilirseniz bunları da deneyebilirsiniz.
Fatih'in Rüyası'ndan bir kesit |
Surlar önündeki meydanda
aynı zamanda Saray Salıncağı adında bir başka oyuncak var. Alışılagelmiş
lunaparklardaki uçan sandalyelere benzeyen bu oyuncağa ben binmedim çünkü bu
tür oyuncaklar midemi bulandırır. Benim gözüm Adalet Kulesi denen oyuncaktaydı.
Topkapı Sarayı’nın en yüksek yapısı olan Adalet Kulesi’nden esinlenilerek
yapılan bu oyuncağın bir benzerine İtalya’daki Gardaland’da binmiştim.
İnsanların çok ilgi gösterdiği bir oyuncak.
Binişiniz 1 dakikadan az sürmesine rağmen kapısındaki dillere destan bir
kuyruk var her daim. 1 dakika için 40 dakika kuyruk beklemek sizi rahatsız
etmezse mutlaka deneyin Adalet Kulesi’ni. Sizi yavaş yavaş 50 metre yükseğe
kaldıracak ve birden boşluğa bırakacak. Her şey öylesine ani gerçekleşiyor ki, değil
çığlık atmak, soluk almayı bile unutuyorsunuz. 2 kez bindim, eğer bu berbat
kuyruk olmasa çok daha fazla binerdim.
360 adlı oyuncak |
Ve Viking… Vialand’in bir
diğer gözbebeği. Ters dönen, size çığlıklar attıran, korkudan soluğunuzu kesen
bir oyuncak olmasa da, ziyaretçilerin çok sevdiği, girişinde uzun kuyruklar
oluşturduğu bir başka ünite… Öncelikle uyarayım: Viking’e biniyorsanız
ıslanmayı göze alın! 20’şer kişinin alındığı bir bota biniyor ve iki dik
rampadan kayıyorsunuz. Ayrıca bir timsahın ağzından girip, içinden
geçiyorsunuz. Bu timsah ayrıntısı da çok şirindi… Her bot 20 kişi aldığından
sıra oldukça hızlı ilerliyor. Genelde insanlar hazır bir kez ıslanmışken, üst
üste biniyor Viking’e. 4 ya da 5 kez bindik biz de. Çok ama çok eğlenceliydi!
Islananlar için ünitenin girişinde dev kurutma makineleri bulunuyor. 1 TL
atarak çalıştırıyorsunuz ve içine girip kendinizi kurutuyorsunuz. 4 TL’ye
satılan naylon yağmurluklardan almak da bir diğer seçenek. Eğer hava güneşliyse
buna gerek bile yok. 10 dakika içinde zaten kendiliğinizden kuruyorsunuz.
Çılgın Nehir |
Gelelim Zindan ve Safari
Tüneli’ne. Bu iki ünite de aslında çocuklara yönelik ama yetişkinler için de
oldukça eğlenceli olabiliyor. Safari Tüneli’nde bindiğiniz araç aheste aheste
ilerlerken siz elinize verilen tabancayla içeride düşmana karşı amansız bir
savaş veriyorsunuz. Oyun sonunda skorunuz ekranda gösteriliyor. Belki rekor
kırarsınız! Kardeşim o günün birincisi, ben de ikincisi oldum. Belki bizden
sonrakiler bizim de rekorumuzu kırmıştır! Zindan ise klasik korku
tünellerinden. İçinde gerçekten çok yaratıcı canlandırmalar var. Yetişkinler
için çok korkutucu olmasa da çocuklar genelde buradan ağlayarak çıkıyor. Sırası
az olduğu için buraya da 2 kez bindik.
Viking'in timsahı |
Bunlar dışında Jet Ski,
Hayal Perdesi, Çarpışan Arabalar, Hayal Dünyası, Gelin Oynayalım, Minik
Yarışçılar, Kahraman İtfaiyeciler, Mini Kule, Minik Kâşifler, Küçük Madenciler,
Hayal Makinesi ve Atlıkarınca gibi küçük çocuklara yönelik oyuncaklar da var.
Büyüklere yönelik oyuncakların sayısını az buldum Vialand’de. Hepi topu Nefeskesen,
Maceraperest, Adalet Kulesi ve 360. Sayı bu kadar az olunca parktaki
yetişkinler bu oyuncakların girişinde uzun kuyruklar oluşturuyor. Eğer
adrenalin düzeyi yüksek olan oyuncakların sayısı artırılırsa, bu kuyruklar eşit
biçimde diğer oyuncaklar arasında bölüştürülebilir.
Genel izlenimler ve öneriler
Şimdi gelelim parka
ilişkin genel gözlem ve izlenimlerime. Park, çok sapa bir yerde, yerleşim
bölgelerinin arasında, çarpık bir kentleşmenin göbeğinde kurulmuş. Özellikle
Adalet Kulesi’ne bindiğinizde sizi 50 metre yüksekliğe çıkarttıkları ve bir
süre çevreyi izlemenize olanak verdikleri için bunu açıkça görebiliyorsunuz.
Vialand, “her arz kendi talebini yaratır” düsturunun en çarpıcı örneklerinden.
Normal koşullarda asla yolunuzun düşmeyeceği ve yaşamak istemeyeceğiniz bu semt
birden değer kazanmış. Gaziosmanpaşa’nın gecekondu mahalleleri Eyüp’ün
Karadolap mahallesinde müthiş bir kentsel dönüşüm başlamış. Çirkin, eski
binaların arasında lüks ve çağdaş apartmanlar, siteler yükselmeye başlamış.
Parkın içi tasarlarken
ziyaretçilerin konforu iyice düşünülmüş. Sık aralıklarla tuvaletler yapılmış ve
tuvaletler gayet temiz. İçeride revir var. Küçük bir hasta ambulansı bile
düşünülmüş.
Emanet dolapları |
Kimi oyuncaklarda, tam
siz düşerken ya da çığlık çığlığa bağırırken, sizden habersiz fotoğraflarınız
çekiliyor. Çıkışta bu fotoğraflardan istediğiniz birini seçip satın
alabiliyorsunuz. Ücret, fotoğraf başına 15 TL idi. Uçuk bir fiyat. O gün hiç
fotoğraf almadık. Ayrıca kimi oyuncakların çıkışında hediyelik eşya mağazası
var. Sevdiklerinize küçük armağanlar götürmek ya da gününüzü ölümsüzleştirmek
isterseniz bu mağazalardan ufak armağanlar alabilirsiniz.
Servis araçları için sıra beklerken |
Yurtdışında gittiğim tema
parklarda ziyaretçilere ücretsiz tekerlekli sandalye ve bebek arabası hizmeti
sunulduğunu görmüştüm. Burada öyle bir hizmet var mı bilmiyorum. Eğer
gereksinim duyacaksınız önceden arayıp sormakta yarar var.
Tarihî İstanbul sokağı |
Bazı oyuncaklarda boy
sınırlaması var. Görevliler boyunun yeterli olmadığını düşündükleri bazı minik
ziyaretçilerin boyunu bir ölçüm çubuğuyla ölçüyor ve eğer boyları yetersiz ise
kesinlikle geçiş izni verilmiyor. 1 cm yüzünden bir çocuğun oyuncağa
alınmadığına tanık oldum. Böyle durumlarda görevlilerle kavga etmeyin. Bu
onların iyiliği ve güvenliği için.
Görevliler demişken…
Vialand’de memnun kalmadığım tek şey görevlilerin tutum ve davranışlarıydı.
Burnu Kaf Dağı’nda, küçük dağları ben yarattım havasında gereksiz bir burnu
büyüklük içinde çalışıyordu çoğu. Neredeyse her kuyruk bekleyişimde bir
tartışma yaşandı. Tartıştıkları konuda görevliler haklı olabilir ama
sergiledikleri tutum karşısında öfkelenmemek, kavgayı büyütmemek imkânsız.
Neticede siz orada müşteri ve konuksunuz. Kimsenin size saygısızlık etmeye
hakkı yok.
Hediyelik eşya dükkânları |
Kuyruklanma alanları
düzeni sağlamak için dolambaçlı tasarlanmış. Bekleme yerleri yan yana iki
kişinin sığabileceği biçimde birbirinden ayrılmış. Sıranın sonundan başına
gitmek için tüm bu dolambaçlı alanı yürümek zorundasınız. Kuşuçuşu hepi topu 5
metrelik bir mesafe bu labirente benzeyen yol yüzünden 100 metreye çıkıyor
neredeyse. İnsanlar bundan kaçınmak için sıraları ayıran çitlerin üzerinden
atlıyor. Bu yasak olduğu için de görevlilerle insanlar arasında pek çok
tartışma yaşanıyor.
Gelelim hava
muhalefetine… Parka gitmeye karar verdiyseniz kesinlikle ama kesinlikle hava
durumunun nasıl olacağına önceden bakın. Kimsenin yaşamak istemeyeceği bu
tatsız durum bizim başımıza geldi. O günün yağışlı olacağını bile bile
Vialand’e gittik çünkü bir sonraki gezi için İstanbul’dan ayrılacaktık.
Sonuç olarak ben Vialand’i
çok güzel buldum. Evet, biraz küçük, yetişkinlere yönelik oyuncakların sayısı
biraz az ama çok güzel tasarlanmış bir yer. İstanbul'da şimdilik tek olması nedeniyle uzunca bir süre böyle kalabalık olacağa benziyor. Bakarsınız Halkalı'daki rakibi kapılarını açınca fiyatları düşer, oyuncakları çeşitlenir...
öğretici bi yazı olmuş teşekkür ederim :)
YanıtlaSilVialand fiyatlarını 109 TL'ye çıkardı ve buda kampanyalı hali.Çok pahalı oldu artık ancak şu https://www.eglenje.com/vialand sayfada 69 TL fiyat bulabildim, gidecekler bakabilir.
YanıtlaSil