Kartpostal göndermek
şimdilerde kulağa çok demode gelebilir. Eskilerde kalmış bir âdet olduğunu
söyleyebilirsiniz. Ama cep telefonlarının yaygın olmadığı, internetin ise
esamisinin bile okunmadığı yıllarda, bayram ve yılbaşı tebrikleri için
vazgeçilmez şeylerdi kartlar. 90’lı olmama rağmen, ben bile akrabalara kart
attığımızı ve birilerinden kart aldığımızı hatırlıyorum. Gerçi hâlâ ilkokulda çocuklara kart yazma ödevleri
veriliyor ama sanırım gerçek anlamda kartpostallara yetişen en son nesiliz biz.
Neyse ki kartpostallar
tümüyle silinmedi yaşamımızdan. Yurtdışına seyahate çıkanlar hâlâ sevdiklerine
kart atarak bu geleneği yaşatıyor. Ben de gittiğim her seyahatte, mutlaka
aileme ve yakın arkadaşlarıma kartpostal gönderirim. Posta kutunuzda ya da çoğu
postacının zarfları bıraktığı apartman girişinde adınıza bir kart görmek nasıl
güzel bir duygudur…
Kart atmaya da almaya da bayılırım. |
Adresleri siz seyahate
çıkmadan belli bir süre önce isterseniz ya da onlara hissettirmeden bir şekilde
kendiniz öğrenirseniz, kart ellerine geçtiğinde büyük sürpriz yaşar ve daha çok
sevinirler.
Türkiye’de posta sistemi
ne yazık ki pek iyi işlemiyor. Arkadaşlarımın attığı kartların çoğunu alamadım.
Benim kartlarımdan da kimileri alıcılarına ulaşmadı. Adresleri eksiksiz
aldığınızdan emin olun. Yazmanız gerekenler: Alıcının adı soyadı, mahalle adı,
cadde ve/veya sokak adı, kapı numarası, daire numarası, posta kodu, semt
ve/veya ilçe adı, il adı ve İngilizce olarak büyük harflerle ülke adı… (Eğer
bulunduğunuz ülkenin dilinde Türkiye’nin nasıl yazıldığını biliyorsanız onu da
ekleyin) Diyelim ki İspanya’dan ya da Almanya'dan Türkiye’ye bir kart atıyorsunuz, o hâlde doğru
bir adres şu şekilde olur:
veyaAli VelioğluFalanköy Mh. Filancapaşa Cd. No:17, D:334880, Falankent / IstanbulT U R K E Y (Turquía)
Ayşe Velioğlu
Kuşuçmaz Mh. Kervangeçmez Cd.
Dağbaşı Sitesi, D blok, No:15, D:2
06505, Issıztepe / Ankara
T U R K E Y (Türkei)
Genelde apartman adının
adreslerde hiçbir geçerliliği yoktur. Eklemeseniz de olur. Posta kodunu ise
hiçbir adresimize eklemeyiz ama posta kodu, postacının eli koludur.
Gönderilerimizin adresine ulaşma olasılığını artırır. Mutlaka sorun ve öğrenin.
Eğer arkadaşınız da bilmiyorsa; şu bağlantıya tıklayın. İlçe ve mahalle adını
girerek, o semtin/mahallenin posta kodunu öğrenebilirsiniz.
Yurtdışında kartpostal
nerelerde bulunur? Durum aşağı yukarı Türkiye’de olduğu gibi. Kartpostal hemen
her yerde artık kullanımdan kalktı. Tek kullananlar seyahate çıkanlar. O
nedenle bulabileceğiniz yerler sınırlı. Kartpostallar genelde kaldırım üstlerindeki,
“kiosk” dedikleri gazete satan ufak büfelerde, kırtasiyelerde, kitapevlerinde,
hediyelik eşya dükkânlarında satılır. Çoğu zaman postanelere yakın yerlerde bu
dükkânlardan biri mutlaka vardır.
Peki kartpostal seçiminde
nelere dikkat etmek gerekir? Ta yurtdışına kadar gitmişsiniz, sevdiklerinize
kedili, köpekli, bebekli kartlar atmak olmaz tabii. Bulunduğunuz şehrin
manzaralarını taşıyan kartlar en ideal seçimdir. Eğer yılbaşı tatili için
gitmişseniz, Noel Babalı, kar temalı kartlar da olabilir. Son zamanlarda
–devasa denebilecek kadar- farklı boyutlarda kartpostallar çıktı piyasaya. Siz
klasik boyuttakileri tercih edin.
Kartınızı attığınız ülke de önemli. Eğer bir yere tek bir şehir görmek için gidiyorsanız elbette seçme şansınız yok. Ama ardarda birden fazla ülke veya şehir görecekseniz, kart atma işini içlerinde en özel olan şehre bırakmalısınız. Hele ki, Lihtenştayn, San Marino, Monako, Lüksemburg, Andorra, Vatikan gibi ufak ülkelerden atılan kartlar her zaman daha egzotiktir ve daha fazla heyecan yaratır.
Ayrıca kartpostalları yalnızca sevdiklerinize göndermek için değil, kendinize saklamak için de alın. Kartpostalların üzerinde şehrin en güzel fotoğrafları ve o şehirle özdeşleşmiş şeylerin resmi bulunur. Hatıra kutunuzda ya da albümünüzde tutacağınız bu kartpostalları her gördüğünüzde seyahatinizi hatırlarsınız. Ben fotoğraf çekmek ve onları çıkartmakla uğraşmak yerine, hazır kartpostallar almayı tercih ediyorum gittiğim yerlerden.
Kartpostallarda, mektupta
olduğu gibi özel konulara girilmez, soru sorulmaz. Yazılacak şeyler genelde
basmakalıp kartpostal cümleleridir. Zaten bir kartpostala yazabilecekleriniz de
sınırlıdır. En fazla 4-5 cümle sığar. Fazla yaratıcı olmanız gerekmez. Hatta birbirine yakın olmayan tanıdıklarınıza
aynı cümleleri bile yazabilirsiniz. Aşağıda birkaç örnek veriyorum:
Sevgili anneciğim, babacığım,
Bu kartı size Xxxxx’ten gönderiyorum. Burası harika
bir yer. Öyle güzel eğleniyoruz ki… Umarım bir gün
birlikte de buraları görebiliriz. Sevgiyle kalın...
Ad ve imza
Ayşeciğim,
Bu kartı sana Xxxxx'dan atıyorum. Tam senlik bir
yer. Keşke birlikte gelebilseydik. Havalar biraz
sıcak ama şehir harika. Anlatacağım öyle çok şey
var ki! Kucak dolusu sevgiler!
Ad ve imza
Nuran teyzeciğim,
Xxxxx'den selamlar! Harika bir tatil geçiriyoruz.
Otelimizin mükemmel bir manzarası var. Gelecek
yaz mutlaka birlikte gelmeliyiz buraya. Seni çok
özledim. En kısa zamanda görüşmek üzere.
Ad ve imza
Kartpostalın gönderilmesi
meselesi… Genelde kartpostal zarf içinde gönderilmez diye bir kural vardır. Ama
bu benim bir türlü içime sindiremediğim bir şey. Birincisi uluslararası
gönderiler yolda çok fazla hırpalanıyor. Çamurdan tutun da makine yağı lekesine
kadar her şeyi gördüm aldığım kartların üzerinde. Dağıtıma çıktığında yağmur
suyu yeme olasılığı da var. Çuvallar içinde, kim bilir hangi koşullarda
istifleniyor, o özene bezene yazdığımız kartlar. Bu nedenle zarfsız gönderilen
kartlar genelde fazlasıyla hırpalanmış olarak sahiplerine ulaşır. Bunun önüne
geçmek için ben fırsat bulursam kartları zarfın içine koyarım. Bu her zaman
kolay olmuyor. Kart sattıkları hâlde, zarf satmayan çok yerle karşılaştım. Hele
ki, ülke diye geçinen San Marino’da, zarf bulmak için dolaşmadığım yer,
girmediğim dükkân kalmadı. Yalvar yakar, esnaftan 2 zarf buldum da 3 kartın ikisini
içine koyabildim…
Kartpostalları zarf
içinde göndermek istememin bir diğer nedeni de, yazdıklarımı başkalarının
görmesini istememem. Evet, 3-4 cümlelik bir kartpostalda özel bir şey olamaz.
Ama yine de meraklı komşuların ya da postacının benim dostlarıma ya da aileme
özel olarak kaleme aldığım şeyleri okuması fikri beni rahatsız ediyor.
Kartpostalların arka
yüzünde, adres yazmak ve pul yapıştırmak için ayrılmış bölümler bulunur. Eğer
zarf kullanırsanız, bu bölümleri de yazı yazmak için kullanabilirsiniz. Ben
eğer zarf kullanıyorsam, buralara da özel notlar düşer ya da ev halkından
birine özel bir iki satır yazarım.
Kartpostalı zarfsız atacaksanız, adresi pul bölmesinin altına yazmalısınız. Kendi adresinizi yazmıyorsunuz. Eğer benim gibi ille de zarfa koymakta ısrarcıysanız; zarfın sağ alt köşesine göndereceğiniz kişinin adresini yazacaksınız. Sol üst köşeye ise daha ufak boyutlu harflerle adınızı, soyadınızı ve zarfı gönderdiğiniz şehirle ülkeyi yazın. Orada kalıcı bir adresiniz bulunmadığı için sizin adres yazmanız gerekmiyor. Örneğin şu yeterli:
Alican YılmazPulu eğer siz yapıştıracaksınız, kartın ya da zarfın sağ üst köşesine yapıştırmalısınız. Size verilen pul, gönderi ücretini tek başına karşılamayabilir. Örneğin, 1 avroluk bir gönderi için, size 50 sentlik (0,50 avro) iki adet pul verebilirler. Bunları yan yana yapıştırmalısınız. Pulu yapıştırmak için yalamanız ya da şu meşhur pul süngerlerinde ıslatmanız gerektiğini herhâlde söylememe gerek yoktur!
Marsilya, FRANSA
Hollanda'ya giden bir İspanyol arkadaşımdan aldığım bir kart. Tek pul, gönderi ücretini karşılamadığı için iki pul kullanılmış. Zarfsız aldığım bu gönderinin pul ücreti (2011'de) 0,70 avro imiş. |
Kartpostallar zarf içine
girince mektup muamelesi görür ve gönderi ücreti biraz artar. Ama bu atla deve
değil. Çoğu Avrupa ülkesinde, zarflı veya zarfsız gönderilerin fiyatı 1 ila 1,5
avro arasında olacaktır. Gönderilerde ödemeniz gereken şey PUL parasıdır. Eğer
herhangi bir yerden o ülkenin pulunu edinmiş ve zarfınıza/kartınıza
yapıştırmışsanız, postanede ayrıca bir ödeme yapmak zorunda kalmazsınız.
Yalnız, yapıştırdığınız pulun tutarının, uluslararası gönderiler için yeterli
olup olmadığını sorup öğrenin. Örneğin, 1,5 avro tutacak bir gönderinin üzerine
1 avroluk pul yapıştıramazsınız.
Günümüzde artık pul da
iyiden iyiye kayboldu. Pul yerine bir damga basıveriyorlar. Ne korkunç. Ben
renk renk, çeşit çeşit pulları seviyorum. Hem almasını, hem göndermesini. Ben
pul koleksiyonu yapmıyorum ama yapan tanıdıklarıma özellikle en güzel pulları
seçip yolluyorum.
Gelelim kartların nasıl
postaya verileceğine. Kartı aldığınız yerden, yeterli tutarda pul da aldıysanız
ne âlâ. Gidip kartınızı herhangi bir posta kutusuna atabilir ya da bir
postaneye elden verebilirsiniz. Ama eğer elinizde pul yoksa bir sorun var
demektir. Bu durumda ya pul bulmalısınız ya da bir postane. Bir gönderiyi doğrudan
postaneden yollamak elbette insanın içini daha da rahatlatıyor. Ama şehrin
caddelerinde bulunan posta kutularına attığım kartlar da, çoğunlukla sağ salim
alıcılarına ulaştı.
Eğer yurtdışına haftasonu
için gittiyseniz ya da seyahatiniz boyunca bir postaneye uğrayamadıysanız,
kartlarınızı en kötü ihtimalle havalimanlarındaki posta kutularına
atabilirsiniz. Her ülkede, posta kutularındaki gönderilerin toplanma sıklığı
değişiklik gösterebilir ama havalimanlarında bu her zaman daha hızlıdır.
Yurtdışından attığınız
kartın Türkiye’ye gelmesi ne kadar sürer? Bu sorunun kesin bir yanıtı yok.
Elbette Yunanistan’dan attığınız bir kartla Japonya’dan attığınız bir kart aynı
sürede gelmeyecektir. Ülkesine göre sıklığı ve şekli değişmekle birlikte,
uluslararası gönderiler genelde haftada bir kez, cumaları yola çıkar.
Ekseriyetle havayolu kullanılarak (PAR AVION) dağıtılır. Bundan sonrası Türkiye
Postası’nın insafına kalmış bir şey. Adresi doğru yazmadıysanız genelde hiç
yerine ulaşmaz. Ufak bir şehir ya da kenar bir semt ise, ulaşması çok uzun
vakit alır. Benim 1 haftada ulaşan kartım da oldu, 3 ay sonunda ulaşan kartım
da. Arkadaşlarımdan beklediğim kartlar elime ulaşmadığı zamansa postaneyi
arayarak çirkeflik yaptım ve bir keresinde kartımın geldiğini ama nedense bir
kenara atılıp bekletildiğini öğrendim. İşte bu yüzden, Türkiye’de posta
servisine güvenim sıfır. Umarım sizin attığınız kartlar alıcılarının eline
geçer!
Ayrıntılar, deneyimleriniz çok işime yarayacak yılbaşı için. Çok sevindim rastladığıma, kendi adıma çok teşekkür ederim!
YanıtlaSilİşinize yaradığına çok sevindim. Şimdiden mutlu yıllar :)
SilSaatlerdir aradığım bütün bilgileri ayrıntılı bir şekilde burada buldum, gerçekten teşekkür ederim
YanıtlaSilSaatlerdir aradığım bütün bilgileri ayrıntılı bir şekilde burada buldum, gerçekten teşekkür ederim
YanıtlaSilKesinlikle
SilGüzel özet olmuş. Teşekkürler !
YanıtlaSilÇokkkkkk teşekürler
YanıtlaSilAradigim herseyi bu sitede buldum emeğinize sağlık
Merhaba,
YanıtlaSilÖncelikle bilgilendirici bu yazınız için size teşekkür ederim. Eğer bilginiz dahilindeyse "yurtdışında (avrupa) pulları nereden temin edebiliriz ya da oraya gitmeden gerwkli pulu alabilmemizin bir yolu var mıdır?" sorularıma cevap verirseniz çok sevinirim.
Merhaba bugün kartpostal göndermek için pttye gittim bana kartpostal değil bu, bunu mektup olarak göndereceğim diye diretti kadın. ve zarfa koymam gerektiğini söyledi. Ben zarfa koymaktan hoşlanmam. Bu yüzden itiraz edip geçen haftada 5 tane gönderdiğimi ve elindeki karttan daha uzun yazılar yazdığını ama kartpostal olarak gittiğini söyledim. Kadın iyice sinirlendi ve pul yapıştırmama müsaade etmedi. Kendisi yapıştıracağını ve gitmem gerektiğini söyledi. Bu böyle mi gerçekten 10 satırı geçti diye mektup mu sayılıyor. Benim yazım büyükse nolacak?
YanıtlaSil