Bugüne dek hep
yurtdışında gördüğüm şehirleri size anlattım durdum; ama bu kez bir ilk
yapacağım ve yurtiçinden bir yer hakkında yazacağım: BİGA!
Neden Biga’yı seçtiğimi
size kısaca anlatayım. Ailemin işi nedeniyle hayatımın bir bölümünü geçirdiğim
Biga’ya hâlen sıkça gidiyorum. Bir gün Biga’nın bir dolmuşunda üniversite
öğrencilerinin konuşmalarına kulak misafiri oldum. Şöyle diyordu düşkırıklığı içindeki
çiçeğiburnunda üniversiteli genç: “Yerleşkenin Ağaköy’de olduğunu söylüyorlardı
ama Ağaköy deyince ben Ortaköy, Erenköy gibi bir semt sanmıştım, meğer
gerçekten de düpedüz köydeymiş!” Önce beni bir gülme aldı. Sonra da üzüldüm ve Biga üzerine etraflıca bir yazı yazıp insanlara bir fikir vereyim dedim. Biga nasıl bir yer, Biga’ya nasıl gidilir, Biga’da neler yapılır hepsinin
yanıtlarını bulabileceğiniz kapsamlı bir yazı olur umarım!
Büyüyen Biga
Biga'nın Çanakkale'deki konumu |
Biga, Çanakkale’yi Bursa’ya
bağlayan karayolunun üzerinde yer alıyor. Çanakkale’nin merkezine 90 km (1,5
saat), Bandırma’ya 60 km (1 saat), Bursa’ya 180 km (3 saat), İstanbul’a ise 365
km (6 saat) uzaklıkta. İlçede demiryolu yok. En yakın havalimanı Çanakkale’de.
Biga’ya İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Eskişehir, Tekirdağ, Yalova gibi pek
çok önemli kentten doğrudan otobüs seferleri var. İstanbul yönünden gelenler
için otobüs dışında bir seçenek daha var: Yenikapı kalkışlı feribot ya da
denizotobüsleriyle 2 ilâ 2,5 saatte Bandırma’ya kadar gelip, feribot varış ve
kalkışlarıyla uyumlu saatlerde kalkan servisleri kullanarak 1 saatlik bir
yolcuğun ardından Biga’ya varabilirler.
Biga insanı
Bir terziye ait Rumca mezartaşı |
Tüm bu topluluklar
dillerini, geleneklerini koruyarak ancak bir arada yaşamayı da bilerek günümüze
kadar gelmişler. Biga’nın pazaryerinde Türkçe, Pomakça (Bulgarcanın bir
şivesi), Çerkesçe ve Boşnakçayı bir arada duymak mümkün. Bu nedenlerle ve
özellikle üniversite yerleşkesinin açılmasıyla birlikte Biga halkı dışarıdan
gelenleri çabuk kabullendi. Üniversite öğrencilerini saymazsak, Anadolu’nun
diğer kentlerinden gelenler çoğunluğunu Karadenizliler ile Doğu Anadolular
oluşturuyor. Doğu Anadolu’dan gelen yurttaşlar genelde fabrikalarda ve
tarlalarda çalışıyor. Çanakkale’nin ve tabii Biga’nın domatesiyle biberinin
meşhur olduğunu unutmayın! Biga'da üretim yapan ve ülkenin önde gelen şirketleri Doğtaş Mobilya, Demko Salça, İÇDAŞ demir-çelik ve YTS boru.
Öğrenci kenti
Biga İktisadî ve İdari Bilimler Fakültesi, Ağaköy Yerleşkesi |
Biga yalnızca üniversite
öğrencilerini değil lise öğrencilerini de cezbediyor. Çanakkale’deki en köklü
Anadolu liselerinden biri olan ve puanları da hayli yüksek olan Biga Atatürk
Anadolu Lisesi ve daha yeni olan Biga Anadolu Lisesi’ne her yıl onlarca öğrenci
geliyor şehir dışından. Bu tür öğrenciler için de bir devlet yurdu ve onlarca
özel yurt var. İlçede bunun dışında pek çok lise ve özel okul (ilk öğretim ve
lise) bulunuyor. Köylerden de taşımalı eğitim yapılıyor. Şehir canlılığını bir
bakıma bu öğrenci bolluğuna borçlu.
Yakın çevresi
Balıkkaya ve Biga'nın genel görünümü |
Yok edilen bir güzellik: Kocakum Yalısı, Karabiga |
Biga’nın diğer ünlü
sayfiye yerleri arasında Şahmelek, Kemer, Aksaz, Kirazlıdere ve Uzundere
sayılabilir. Kemer deyince aklınız Antalya’ya gitmesin. Küçük bir balıkçı köyü
olan Biga Kemer’inde güzel bir sahil ve antik bir kent kalıntısı var. Eski adı
Parion. Son yıllarda çok önemli arkeolojik buluşlar gerçekleşti Kemer’de. Hâlâ
gerektiğince değerlendirilemeyen bir turizm potansiyeli var Biga’nın bu
bakımdan. Biga’nın kendisinin de antik bir kentin kalıntıları üzerine
kurulduğunu anımsatalım. Adını mitolojinin uçan atı Pegasus’tan alan bir kent
varmış Biga’nın yerinde. Pegasus adı değişe değişe günümüze Biga olarak
ulaşmış.
Mahalle ve semtler
Çayın karşı yakası, AVM ve Biga Atatürk Anadolu Lisesi |
Asıl şehir merkeziyse çok
daha sıkışık, yokuşlu bayırlı ve dar caddeleri olan bir kent görünümünde.
Önemli semtler ve mahalleler arasında Köprübaşı, Avcılar, Çiçeklidede, Alişdede, Kavaklık, Kanlıkısık, Dubaalan, Bademlik, Küçükşadırvan,
Sakarya, Gazikemal, Hamdibey, Ada Mahallesi, Turan Mahallesi, Cumhuriyet
Mahallesi, Şehitlik, Yeşilkent (TOKİ), Yaylalar, Ortur ilk aklıma gelenler.
Köprübaşı adını çayın iki yakasını birbirine bağlayan köprüden alıyor. Tarihî
bir yapı değil, hatta basbayağı çirkin bir köprü. Avcılar, adını Avcılar
Kulübü’nden alıyor. Burası bilhassa yaz akşamları şehrin en canlı noktalarından
biri hâline geliyor. Yayalaştırılmış bir sokakta sıralanmış kafe ve
restroranlar var. Bunların en bilineni Lato. Diğer gelgeç mekânların aksine
yıllardır hep aynı yerde hizmet vermeye devam ediyor. Birkaç müzikli bar,
öğretmenevi, Avcılar Parkı ve Kaynanalar Parkı da Avcılar semtine hareket katan
birkaç adres. Çiçeklidede en bilinen semtlerden. Adını semtte yatırı bulunan
bir ermişten alıyor. Bu zâtın vakti zamanında Biga’yı kasıp kavuran çiçek
hastalığını bir duayla durdurduğu rivayet ediliyor. Biga’da bildiğim tek yatır
bu. Ada Mahallesi ya da Bigalıların dediği gibi kısaca Ada’ya gelelim. Resmî
olarak Ada Mahallesi diye bir yer yok aslında. Bölgenin geçmişte ada ada imara
açılmasından dolayı insanlar Ada demeye başlamış buraya. Hamdibey Mahallesi’yle
aşağı yukarı aynı yer diyebiliriz Ada için. Turan Mahallesi ve Şehitlik ise
genelde Romanların yaşadığı bir semt. Biga Romanlarının neredeyse tümü bu
semtte. Biga Romanları arasında göçebelik kesinlikle yok. İzole olarak
yaşasalar da çok eski zamanlardan beri kentte yerleşikler. Çoğu topluma uyum
sağlamış. Çoğunun sürekli işleri var. Müzisyenlik ve sepetçilik başta olmak
üzere sanatkârlık çok yaygın. Ben hiçbir zaman Biga’da Romanların hor
görüldüğünü görmedim. Şimdilerde devlet tarafından mahallelerinde başlatılan
dönüşüm projesi sayesinde gecekondu benzeri tek katlı dökük ve izbe evlerden
kurtulup toplukonutlara kavuştular. Bu proje alanına çok da uzak olmayan bir
bölgede Hamdibey mahallesinde TOKİ’nin yaptığı diğer toplukonutlar, Yeşilkent
ve Ortur, Biga’nın en nezih semtlerinden oldu. Diğer şehirlerde olduğu gibi bu
toplukonutlar şehirdışında değil. Ama yine de kiralar şaşılacak düzeyde ucuz.
Biga insanı galiba merkezden vazgeçemiyor.
Yaşam
Yaşam
Çınarlık Parkı |
Biga’ya ilk alışveriş
merkezi uzun yıllar önce açılmış. Belediye Ticaret Merkezi (BTM) dedikleri bu
çarşı, günümüz AVM konforundan oldukça uzak olsa da hâlâ kullanılıyor. Daha çok
yerli esnafın giyim üzerine mağazaları var. Biga’ya ikinci AVM kazandırma
girişimi 2008 yılında Kapalıçarşı’nın açılmasıyla oldu. Hem mağaza hem ofis
bölümü olan Kapalıçarşı, her ne kadar lüks ve modern bir yapıysa da, gerçek AVM
konseptine o da ulaşamadı. Oradaki mağazalar da çarşıya ve caddelere sığmayan yerli
esnaf tarafından deyim yerindeyse istila edildi. Ulusal ve uluslararası
markalar buraya rağbet etmedi. Buranın üst katında ise Biga’nın en bilindik
kafelerinden Elite ve bir oyun merkezi var. Önünde bir şehir meydanı
oluşturuldu. Her daim kalabalık bir yer. Belediye Ticaret Merkezi de,
Kapalıçarşı da Köprübaşı’nda bulunuyor.
Biga’nın hayalini kurduğu
gerçek alışveriş merkezi 2013 yılında açıldı. Eski itfaiye binasının yerine
yapılan Pakt Plus AVM, adının garabatine ve küçüklüğüne rağmen Biga’ya ünlü
giyim markalarının hiç değilse birkaçını çekmeyi başardı. Yıkıldı yıkılacak bir
görünüm arz eden çirkin kültür sarayında bulunan sinema da AVM’ye taşındı. Ama
eski yerindeki sağlam ses sistemi bu yeni salonlarda yok. Yan salonda
hapşırsalar bulunduğunuz salondan “çok yaşa” diyorsunuz. Pakt Plus AVM
sayesinde ilk kez dünyaca ünlü fastfood mağazalarından birkaçı da Biga’ya adım
attı. Bu AVM, büyükşehirlerdekilere kıyasla elbette çok küçük ama konsept
olarak Bigalıları gerçek bir alışveriş merkeziyle tanıştırdı. Eminim nüfus
arttıkça ve talep doğdukça bir yenisine daha ihtiyaç doğacak.
Toplukonutlar |
Biga pazaryeri |
Park yeri demişken,
Biga’nın iflah olmaz park yeri ve uygunsuz park etme sorununa değinmeden de olmaz!
Bigalılar bana kızmasın ama onlar kadar hoyratça, umursamazca park eden
insanları kolay kolay bulamazsınız. Nüfus bazında kişi başına en fazla aracın
düştüğü ilk üç ilçe içindeymiş Biga. Yer gök araba. Kocabaş Çayı’nın her iki
yakası boylu boyunca açık ve ücretsiz otopark olarak kullanılmasına rağmen
orada bile yer bulmak bazen imkânsız. Daracık Biga caddelerine çaprazlama park
eden sürücüler beni oldum olası şaşırtmıştır.
Yeme & İçme
Biga’da neler yapılır,
yaşam nasıldır, umarım az çok bir fikir canlanmıştır gözünüzde. Âdettendir,
Biga’da ne yenir, ona da değineyim. Biga mutfağının en öne çıkarılan ürünü
cevizli lokumu. Ekseri fıstıklı ya da fındıklı yediğimiz lokum, cevizle de hiç
fena değil. Bir Tekirdağ ya da Akçaabat köftesince olmasa da Biga’nın da
kendine özel bir köftesi var. Izgarada yapılması dışında hiçbir özelliğini
bilmiyorum ama Köfteci Âkif denince Biga’da herkes bir yutkunur. Onun dışında
Biga’ya özgü olmasa da peynir tatlısı, Biga’nın eti ve süt ürünleri, domatesi,
biberi de oldukça meşhur. Biga köy yoğurdu ibaresine İstanbul’da pek çok
şarküteride rastladım.
Şimdiye dek anlattıklarım
daha ziyade Biga’da yaşamaya niyetlenenlere yönelikti. Peki diyelim ki Biga’dan
geçiyorsunuz ya da birkaç günlüğüne geldiniz. Biga’da nereler görülür, nereler
ziyaret edilir. Yanıtı üzülerek veriyorum ki, hiçbir şey. Biga çok köklü bir
kent olmasına rağmen tarihî dokusunu eskaza korunarak günümüze ulaşmayı
başarabilen birkaç eser dışında tümüyle yitirmiş. Son olarak bir yangın Biga’ya
darbesini vurmuş. Şehir merkezi tamamen yanınca şimdi adını unuttuğum ama
aslında çok ünlü olan bir mimar Biga’ya yeni bir şehir planı çizmiş.
Küçükşadırvan’da yıldız biçiminde kesişen altı yol işte bu planın bir sonucu
ortaya çıkmış.
Görülecek yerler
Küçükşadırvan’a bağlanan
caddelerden biri olan Çan Caddesi, Çarşı’nın belkemiğini oluşturuyor. En önemli
bankaların şubeleri, butikler, mağazalar bu cadde üstünde. Bu caddenin
paralelinde de yazının başından beri yerin dibine soktuğum kültür sarayı var.
Küçükşadırvan’a bağlanan bir cadde sizi Belediye Ticaret Merkezi’ne, bir diğeri
Kaymakamlığın bulunduğu Hükûmet Meydanı’na; biri Gazikemal Mahallesi’ne, biri
de Kapalıçarşı ve Köprübaşı’na götürür.
Hükûmet Meydanı’nda
eskiden çok çirkin bir Hükûmet Konağı vardı. Çok şükür yıktılar şimdi çok güzel
bir bina yapıyorlar. Tam karşıda Çarşı Camii var. 19’uncu yüzyılın başlarından
kalma bir cami. Pek eski değil yani ama şehrin en güzel camilerinden biri.
Kiliseden camiye çevrildiği söyleniyor ama ben emin değilim. Eskiden
yanıbaşında bir hamam varmış ama hamam günümüzde neredeyse tamamen yıkılmış ve
terk edilmiş. Hükûmet Meydanı’nın tam ortasında Büyükşadırvan da dedikleri
tarihî çeşme var. Eskiden Çarşı Camii’nin şadırvanı olarak hizmet verirken
günümüzde daha ziyade çeşme olarak kullanılıyor. Evet, Biga’da adım başında
sokak çeşmeleri var ve suları içilebiliyor!
Hükûmet Meydanı’ndan çok
uzaklaşmadan Biga Müzesi olarak kullanılan tarihî Halimbey Konağı’nı ve MRG
Hotel’in tarihî binasını da atlamayalım. Müzeyi gezme fırsatım olmadı ama
Biga’ya özgü giyim ve ev eşyalarının sergilendiği bir yermiş.
Kocabaş Çayı |
Biga’da ilgi çekebilecek
son yer de Balıkkaya. Şehrin yanıbaşındaki bu tepede bir mağara var. Yakın
zamana değin mağaranın içinde bir çıplak kadın heykeli varmış ama vandalizme
kurban gitmiş. Kısa süre öncesine kadar Balıkkaya’da şehrin her yerinden
görülebilen dev bir huzurevinden başka bir şey yoktu. Şimdiyse belediye tesisi
yapıldı ve Bigalılar, ilçelerinin güzel manzarası eşliğinde piknik ve mangal
yapıp, kafeteryalarda çaylarını yudumlayabiliyorlar. Biga içinde olmasa da Kırkgeçit Kaplıcaları’nın
da son dönemde sıkça adını duyurmakta olduğunu ekleyelim.
Bu yazı biraz Biga’yı
övme yazısı mı oldu diye çekincelerim oluştu. Ama iltimas geçtiğim hiçbir nokta
yok gerçekten. Elbette bir il merkeziyle ya da büyükşehirle mukayese edemem bu
küçük ilçeyi. Ama nice ilçeler var ki hayalet kasabayı andırır. Biga’yı öyle
bulmadım hiç. Hem sakin, hem canlı, güvenli, yeşil, halkı çağdaş ama geçinmesi
bazen biraz zor, iklimi hoş bir kent. Biga’yı hep ikinci memleketim olarak
anacağım!
Not: Bu yazıda kullanılan görseller çeşitli sitelerden alınmıştır. Hak sahibi sizseniz lütfen benimle iletişime geçin.
Benim en merak ettiğim denizi nasıl?:) plaj var mı? ..Lapseki'deyiz gelmişken gitsek mi
YanıtlaSilDiye düşündüm ama hiç bilgim yok
Merhaba Dilek hanım. Açıkçası Lâpseki plajlarının yanında Biga'nınkilerin sözü edilmez :) Orada eğlenmenize bakın bence :)
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
Silbence çok güzel bir yer herkese tavsiye ederim
YanıtlaSilÇok güzel bir anlatım olmuş gerekli bilgiler kısaca verilmiş teşekkürler emeğinize saglik
YanıtlaSilMerhaba, yazınız için teşekkür ederim. Bu ay eşimin işi nedeniyle Biga ya geçici olarak taşınacağız. İşi Kemer köyünde. 4,3 ve 1 yaşlarında üç çocuğumuz var. Tam olarak nereye yerleşebileceğimize karar veremedik. Kemerde sanırım kalacak yer yok. Bana önerebileceğiniz bir yer var mı?
YanıtlaSilTekrar emeğinize sağlık. Hoşçakalın.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBigayı hafife alan bir anlatım olmuş. Köftesi Tekirdağ ve Akçaabat kadar olmasa da denmiş... Bu köfteyi tadanların köftenin orjinalliğini fark ettikleri aşikardır. Ama nedense hafiften geçiştirilmiş. Peynir Tatlısı Bigaya özgü olmasa da denmiş. Neden Bigaya özgü değilmiş acaba? Bu tatlıyı sanırım kemalpaşa tatlısı ile karıştırdınız. Sonra birisi sormuş Biganın denizi nasıl diye. Lapsekinin deniziyle kıyaslanmaz diye cevap verilmiş. Olabilir ama bir yeri anlatırken başka bir yerle kıyaslama ne kadar doğrudur. Lapsekiyi soran birisine de Bodrum'un deniziyle kıyaslanmaz cevabını mı vereceğiz. Biga hakkında bir şeyler anlatılmaya çalışılmış ama hiçbir şekilde Biga havası verememiş bir yazı olarak değerlendiriyorum.
YanıtlaSilSazoba köyü hakkında bilgi edinmek istiyorum
YanıtlaSilTamamen taraflı bilgi övüp durmuşsunuz bu öğrenciler bu küçücük ilçede ne yapar hiç bir fikriniz bile yok gittiğim gördüğüm yaşamaktan nefret ettiren tek yeri ne de güzel övmüşsünüz
YanıtlaSil