Prado Müzesi'nin dışarıdan görünüşü |
Madrid'de geçirdiğim 2 haftalık muhteşem tatil sırasında, ben de Prado Müzesi'ni gezme olanağı bulmuştum. 35 bin eserin sergilendiği Paris Louvre Müzesi'nin yanında oldukça mütevazi bir koleksiyona sahipmiş gibi dursa da bana kalırsa tablo/resim varlığı bakımından Louvre'dan çok daha nitelikliydi Prado.
Genelde hep birbirleriyle karşılaştırılsa da ben Prado ile Louvre'u aynı kefeye koyamıyorum. Louvre'da yalnızca resim ve heykel değil; çanak çömlekten tutun da eski para ve sikkelere varana dek çok daha geniş bir yelpazedeki eserler sergileniyor. Prado ise yalnızca güzel sanatlara odaklanıyor.
1785 yılında İspanya Kralı III. Carlos'un buyruğuyla mimar Juan de Villanueva'ya yaptırılmış. İlk yapılırken müze olarak tasarlanmamışsa da, Carlos'un torunu 7. Fernando zamanında kraliyetin sahip olduğu sanat eseri koleksiyonunun sergilenmesi ve İspanyol resminin diğer Avrupa ülkelerinin resimlerinden hiç de aşağı kalır yanı olmadığını dünyaya duyurmak için 1819 yılında müze olarak kapılarını açmış.
Envanterinde 27 binden fazla yapıt kayıtlı olsa da müze içinde yer sıkıntısından dolayı yalnızca 1300 kadar tablo sergilenebiliyor. Müzeyi her yıl ortalama 2,5 milyon kişi geziyor. Goya, Rembrandt, Bosch ve Velázquez gibi çok önemli ressamların yapıtlarına evsahipliği yapan Prado, Reina Sofía ve Thyssen-Bornemizsa müzeleriyle birlikte "Sanat Üçgeni" (İsp. Triángulo del Arte) denen bir müzeler topluluğu oluşturuyor. Madrid'e gidip bu Sanat Üçgeni'ne girmeden dönerseniz çok şey kaybedersiniz.
Severek ve eğlenerek gezdiğim bu güzel müzede sizlerin de hoşça vakit geçirebilmesi için, kısa ve özlü bir Prado Müzesi Gezi Rehberi oluşturmaya karar verdim. Aşağıdaki bağlantılara tıklayarak bilgi edinmek istediğiniz konuyla ilgili yazıya ulaşabilirsiniz.
***
Bu yazı dizisinin bir benzerini de Paris'teki Louvre Müzesi için oluşturmuştum. Buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder